Bu blogta aklıma ne geliyorsa onları yazıyorum. Açıkçası pek bir amacım yok aklıma eserse hikaye veya dünya üzerindeki sistemle veya hiç alakası olmayan şeyler yazabilirim.
1 Şubat 2013 Cuma
Farkındalık.
Anne ve babanızın seviştiğini ilk ne zaman öğrendiniz?
Ben 10-11 yaşlarındaydım bu ilk defa yüzüme söylendiğinde, mahallede yaşça bizden büyük bi piç vardı, o söylemişti. Kabul etmedim, olur mu lan öyle şey dedim, eve gittim bi süre kendi anne-babamdan tiksindim. He zaman geçtikçe ve büyüdükçe anladım ki doğruymuş.
İnsanlar bu tutumlarını hayat boyu üstlerinden atamazlar. Nesneler değişir, fakat kabul edemedikleri şeyler illa ki olur.
Biz şimdi Ortadoğu’daki olaylara daha dışarıdan bakabilen insanlar olarak bu emperyalist ülkelerin oralarda yaptıklarını biliyoruz. Hangi amaçla orada olduklarını biliyoruz. Dışarıda terörist bilinen Filistin’in aslında yıllardır dünyanın en büyük terör devletiyle başbaşa bırakıldığını biliyoruz. Bir Amerikalı’ya göre onlar barış için Ortadoğu’dalardır, yüzlerine terörist olduklarını söylesenize bi nasıl tepki alacaksınız bakalım?
Fakat onlar kabul etmese de, bu anne ve babalarının seviştiği gerçeğini değiştirmez. Orada ölen milyonlarca sivil vardır, bunu da değiştirmez. Petrol için “barış ve demokrasi” ambalajı altında savaşlar yapılıyordur, götü boklu Johnny Sins kabul etmiyor diye bu gerçek de değişmez. Olmayan kitle imha silahları yüzünden dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Afganistan talan edilmiştir, e bu da değişmez.
Sevgili ayakları yere basmayan güzel kardeşlerim, siz kabul edemiyorsunuz diye gerçekler değişmez.
Aslında siyonizmi bir blog sayfası açarak yok edemem, yıllardır belli bir geleneğe göre yaşayan adamın hayat felsefesini ve tabularını bir anda yıkamam, hayatı altyazılı Cnbc-e dizilerinden öğrenen içi boş kibirli dallamanın kafasına bir şeyler sokamam.
Fakat diğer insanların bu durumun farkında olmalarını, bunları görebilmelerini sağlayabilirim.
İnsanlar çamur gibidir olum, hiç denediniz mi elinize çamur veya balçık almayı?
Yumruk yapıp sıktınız mı peki onu?
Ya avcunuzdan, ya parmaklarınızın arasından, kendine bir delik, bir yol bulup fışkırır illa ki o.
O sebeple “bunu” kabul ettirsen “şunu” anlatamazsın insanlara, “bu” tamam da “şu” olmamış derler, sikim sikim anlamlar çıkarırlar söylediklerinizden, kimseye yaranamazsın ki bu hayatta. Siktir edeceksin o halde, takmayacaksın başkalarını, üniversiteyi kazanır kazanmaz simsiyah pala kaşlarına aldırmaksızın saçlarını kızıla boyatan Selin görünümlü Kezban hakkımda ne düşünür diye şekilden şekle girmeyeceksin. Kendi hayatını yaşıyorsun sen, bırak kendi beğenilerine ve kendi zekana güvenerek yaşa, başkalarınınkine değil.
Şimdi ben şunu anlamıyorum dayı, Chuck Norris diye bir herif var ya, ABD’li karate şampiyonu, filmleri felan var. La bakıyorum “bizden” heriflere, utanmadan Chuck Norris esprileri yapıyolar lan. Ama öyle benimsemiş bir vaziyette konuşuyolar ki sanarsın Chuck Norris ile büyüdü pezevenk.
Sanarsın sabahları corn flakes yiyor, sanarsın adı Caşua, sanarsın en büyük hobisi rüzgarlı havada California sahilinde uzun paltosuyla okyanusa karşı sigara tüttürmek.
Ulan gavat, Cüneyt Arkın seyrederek büyüyen, Bağcılar’da bir apartman dairesinde oturan Cevat değil misin sen? Neyin peşindesin amına kodumun yerinde ya?
Geçenlerde bi Elif Şafak reklamına denk geldim, ya da bir radyo haberiydi emin değilim, hayattan tiksindim yemin ederim. Şunun gibi şeyler söylüyordu bak; “lohusa döneminde geçirdiği yoğun ruhsal depresyon sebebiyle çektiği sıkıntıları bir kitap yazarak dile getiren Elif Şafak…”
Hooop lan bi dur lan, çüş, ohaaa.
Ne yaptın dayı sen? Sanarsın cepheye mermi taşımış, sanarsın Kore gazisi olmuş, sanarsın Nene Hatun anasını satayım.
Hepimiz koştukça koltukaltı terleyen, karıdan siktir yiyince üzülen ama cool görünmeye çalışan, yere düşünce “bi gören oldu mu la” diye sağa sola bakınan, ayakkabı bağı çözülünce bağlamaya üşenip ayakkabısının içine sıkıştıran, az samimi olduğu çocuktan bir şey istemeden önce “dur azcık muhabbet edeyim de sonra isteyeyim” diye düşünen mallar değil miyiz?
E daha ne sikime bu “ben farklıyım” çabaları?
He istiyorum ki “farklı” olacam diye götünü yırtan adam sıradanın önde bayrak flama taşıyanıdır, bunun “farkında” olun. Başka da bi şey değil. Bu salak kafa yapısını kırdıktan sonra zaten insanın önünde alacağı upuzun ama tertemiz bir yol olur. Çorap söküğü gibi gelir gerisi.
Bakıyorum adam bir müzik grubu hakkında önce “acaba bunu kimler dinliyo?” diye düşünerek görüş belirtiyor. Kendi beğenmiş, beğenmemiş, sikinde değil adamın ya, yaranmak istediği kesimden insanlar beğeniyosa o da beğenmiş oluyor.
Bu nasıl bir salaklıktır olum lan?
Fakat bakıyorum dayı, adam kendi için bile ateist olamıyor ya, var mı böyle bir şey? Bağırıyor, çağırıyor, “2013 yılında hala din var yea” kafasında bir şeyler sıçıyor. Lan olum, onu da kendin için ol ya, lütfen. Başkaları tarafından kabul görmek için değil. Zira şu girdiğin sikindirik YGS’de bile sen tek başınaydın, tek başınasın bu hayatta. Kendin için ol, kendin için yap, ne olacak ve ne yapacaksan…
İnsanlar sinema salonunda Cem Yılmaz filmine anıra anıra gülerler, o sinema salonundan çıktıktan sonra da “bu ne böyle, osurarak güldürüyo, olmamış” derler.
İnsanlar pisliktir, yemin ederim bak.
Ekşi’nin ilk sayfalarına bak herhangi birisiyle ilgili ne demişler, ilk sayfalarda sanarsın ki dünyanın en mükemmel insanı, Alex’in koşanı. E son sayfalara bak, bu sefer de sanarsın gerizekalı bi götveren.
Klasik toplum içgüdüsü işte. Ne popüler olursa o şey değersizleşir, sikilecek değeri kalmaz.
İnsanlar ne diyecek diye düşünen biri olsaydım burada sadece komikli şakalı yazılar yazardım, he önceden yazıyordum ama o da beğendirmek için değil sadece kağıda yazacağıma internete yazayım en azından kaybolmaz düşüncesiyle. Otobüste bile ayaklarını götünün altına sıkıştırarak oturan bi herifim la, yanımdaki masada 2,5 saat boyunca Survivor Taner’in muziplikleri ve “ben şu mezeden yemem, ama şundan yerim, bak çok güzel sen de ye” tadında muhabbetler ediliyorsa, ben o kadar da siklemem dayı başkalarını.
Çok süper bi insan olduğumdan değil, frekanslar zerre kadar uyuşmadığından siklemem.
Zaten bu başkalarına yaranmak veya ekmek yemek için yapılacak bir iş değil. Siz çok değer veriyor olabilirsiniz bunlara, ama size yemin ederim ki sikimde değil bunlar. Parayla bile yapılacak bir iş değil ki bu, içimden gelmese nah konuşurum bunları.
Bak mesela geçen yıllarda şu Arda Turan’ın antrenmanda bi video’su düşmüştü piyasaya. Bu Galatasaray her sene mor, pembe felan gibi abidik renklerde forma yapıyor ve dalga geçiliyor ya, Arda da antrenmandayken yanındaki arkadaşlarıyla beraber “her sene bi orospu rengi var formalarda, madara oluyoruz heriflere” diyordu.
Ne dediler Arda için?
“Sen nasıl futbolcusun lan terbiyesiz, senin ben mına koyim” dediler.
Bunu diyenler de “ulan sahiden pembe forma ne ya, taşak malzemesi oluyor millete amağagoyim” diyen tiplerin arasından çıktı.
Olum bırakın lan başkalarını bu kadar farklı yerlerde görmeyi, mal mısınız siz? Hepimiz aynı bokun farklı renkleriyiz diyorum işte, daha ne diyeyim. Arda da öyle, erkekler kendi aralarında -kadınlar kadar olmasa da- sikiş sokuş muhabbeti yaparlar genelde, bilginiz olsun.
Hani şöyle şeyleri görün, görüyorsanız da farkında olun diye anlatıyorum bunları. Başka da bi sikim değil.
Enayilik olabilir ama engel olamıyorum kendime. Cızırdayan televizyonun volume’ünü kısmadığınız sürece hayat çekilmez olur, o cızırtıları kale almasam da sesini kısana kadar duymak zorunda olan biri olarak şu yediğim bokun kolay bir şey olduğunu sanmayın. Valla değil, ama yapıyorum, keyif benim değil mi amına koyayım.
Ve son bir şey anlatayım, bak hep gördüğünüz ama pek de farkında olmadığınız hoş detaylardır bunlar.
Geçen tatildeyken hasta olunca 1-2 gün televizyon seyrettim, BBC’de “Dünya nereye gidiyor? Liberal mi sosyalist mi?” başlıklı bir tartışma programı vardı.
Görüyor musun pezevenkliği?
Sana “al birini seç” diyorlar lan, sana hiçbir şey bırakmıyorlar.
Ve sen de o sana sunulan seçeneklerden birini seçince kendini özgür sanıyorsun, çok bir sikim başarmış gibi hissediyorsun kendini.
Alışmışsın zira küçüklüğünden beri içinde “a, b, c, d, e” seçenekleri olan sorular çözmeye, elinle oraya bi F yazmaya götün yemiyor, sana sunulan çerçevenin dışına taşamıyorsun be kaynatasız.
Zaten Che’dir, Atatürk’tür, geriye baktığında hayranı olduğun bu adamlar da hep elleriyle yeni seçeneği yazmış olan adamlardır. Saltanatı mı kurtaralım, İngiliz mandasına mı girelim diye deliriyordu millet, n’aptı Atatürk? Bambaşka bir seçenek yazdı, kendi elleriyle getirdi cumhuriyeti.
Bu sebeple bunları önce kendiniz görün, sonra da anlatın istiyorum.
Anlatın zira hayatında eliyle çukur kazıp misket oynamamış olan, saklambaçta yanan arkadaşını kurtarmak nedir bilmeyen, sığır bir jenerasyon yetişiyor.
Tanımadığı kişiler hakkında atıp tutan, yaşamadığı duygular hakkında ahkâm kesen, nutella’ya bulanmış içi boş heriflere kalıyor bu dünya. Anasını sikiyorlar insanlığın, anasını. Şuna elinizden geldiğince bir dur deyin istiyorum, yoksa Rockefeller’mış, Rothschild’miş, bunlar sonraki mesele. Bu heriflerin en büyük besin kaynağı bu gerizekalı insan nesli zaten.
Çobanı bulamıyorsanız sürüsünü alın elinden.
Hayatta seçenek çok.
Haydi sevgilerimle.
İnsan.
Yazılıdan önce “Hocam kitaba bağlı kalmak zorunda mıyız?” diye soran çocuk hiçbir sikim çalışmamıştır. “İstediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?” diye soran az çalışmıştır. “Bitiren çıkabilir mi?” diye soran piç ise, ya kitabı yalayıp yutmuştur, ya da boş kağıt verip çıkacaktır. Dışarıda yarım saatlik işi olup montun içine “evde giymelik tişört” giyen adam terden pişse de çıkarmaz o montu. Bölümü gereği laboratuvarda ders gören gerizekâlı birinci sınıf üniversite öğrencisi, ilk iş beyaz önlük ile fotoğraf çektirir. Bilim adamı oldu çünkü beynine sıçtığım. Sağıra laf anlatmak, cahil ve kibirliye laf anlatmaktan yeğdir. Zira biri anlamak, diğeri anlamamak için çırpınır. Ölen sanatçınını arkasından “Yapılır mı bu üstad?” diyen Facebook ve Twitter duyarlısı, vicdanını rahatlatmak için mastürbasyon yapıyordur. Facebook başında yapılan manevi mastürbasyon sayısı, Youporn karşısında yapılan mastürbasyon sayısından katbekat fazladır. “Sevgi” ve “kardeşlik” laflarını sıklıkla kullanan insanın amacı sevgi ve kardeşlik değil, onlardan faydalanmaktır. “Yaa pardon” diye lafa giren ve az samimi olunan insan, birazdan sigara veya ateş isteyecektir senden. Otobüse bindiğinde akbilinden “vorodot vorodot, yetersiz bakiye” sesi alan kadın kafasını otobüs halkına çevirerek sorduğu “akbili olan var mı?” sorusuna buz gibi bir sessizlikle cevap alır. Sanki kendileri sodekso yemek fişiyle bindi amına koduklarım. Her insan yalnızdır. İnsanlar ne yazık ki yalnız olmadıklarını, etrafında ne kadar çok insan bulunduğunu ve ne kadar geniş bir çevreye sahip olduklarını bazen alenen, bazense çaktırmadan duyurarak ispatlama çabasına girerler. Oysa yalnızlık, etrafındaki insanların sayısıyla ölçülebilir bir şey değildir, aklının ve vicdanının uyuştuğu insan sayısıyla ilgilidir. Fakat hayatında akıl ve vicdan olarak uyuştuğun insanların bulunması bile yalnızlığını engelleyemez. Zira ateş düştüğü yeri yakar ve o ateş tek bir yere düşmüştür: Sana. Bazı popüler işler çok beğenilse de insanların “beğenmedim” tribine maruz kalırlar fakat aradan yıllar geçince kıymete binerler. Gora filmi ilk çıktığında “osurukla güldürüyor, bu ne böyle?”dir, ancak üzerinden seneler geçtikten sonra değeri dile getirilebilir. Kemal Sunal filmleri gibi. Kör ölünce badem gözlü olur, edebiyat yapmaya gerek yok, hazır yapılmışı var. İnsan denilen orospu çocuğu “beğenilme kaygısıyla” rol yapar. Taburesinden “rototooojjt” sesi gelen adam “lan osurmadım, tabureden geldi o ses” ispat çabasıyla taburesini bir kez daha hareket ettirir. “Bu konu sınavda yok, genel kültür olsun diye anlatıyorum” diyen hoca o dakikadan itibaren kimse tarafından siklenmez. Eğitim sistemi, öğrencinin beynine “çıkar kazanma güdüsünü” vermek üzere dizayn edilmiştir, “çıkarım yoksa işim olmaz” kafasıyla yetişen çocuklar ileride devlet veya iş adamı olurlar. Bu sikimsonik tespitlerimin sebebi şuydu: Dünyayı teknolojik gelişmeler değil, o gelişmelerin nerede, nasıl ve ne zaman kullanılacağını belirleyen toplumbilimciler yönetir. “Kaos mühendisliği” diye bir dal vardır, bu öyle ÖSS’de puan tutturup Marmara Üniversitesi’nden ek kontenjanla girebileceğin bir mühendislik dalı falan değildir. Gelişim zaten kaçınılmazdır paşam, esas önemli olan bu gelişimi ne amaçla, nasıl beyinlere enjekte edeceğindir. Senin benim gibi gerizekâlıların görebildiklerini, bu işe milyarlarca dolar yatırım yapanlar zaten görüyorlar. Bu konuda şüphe duyma kendinden. Nato’ya üye olabilmemiz için iki şart sunulmuştu bize: Kore’ye asker göndermek ve eğitim sistemini ABD’ye göre şekillendirmek. ABD dediğim Clinton, Bush veya Obama değil, onları o pozisyona getiren bankerler ve elit ailelerdir, ABD’nin esas sahipleri yani. Bir başka ülkenin veya oluşumun yöntemini kullanmak, onlarla aynı amaca hizmet etmediğin sürece gayet zekice olabilir. Örneğin Atatürk, Türk Kanunu Medenisi’ni İsviçre’den almıştır. Peki İsviçre bizim üzerimizde bir sultası olan, sözü geçen bir devlet miydi? Hayır, Atatürk idealist bir adamdı, “aha en iyisi bu” dedi ve onu getirdi bize. Bana kalırsa iyi de yaptı anasını satayım, zira ben son dönem Osmanlı’sında yaşamaktansa Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamayı yeğlerim, sen de yeğlersin merak etme. Fakat İsmet İnönü’den itibaren bugüne kadar sürmekte olan “batı rol modeli” ile şekillenen eğitim sistemi, “en iyisi” olduğu için değil, yapılan gizli anlaşmalar gereği “bir emel üzerine” ülkemize dayatılmaktadır. Bunun en büyük sebebi; yüksek potansiyelli insanların “tadımız kaçmasın Ali Rıza Bey” mentalitesine sahip ve “batı”yı doğru olarak kabullenen sığırlar olarak yetiştirilmesi gayesidir. Bunun en kanlı canlı örneği de ABD halkının şu anki durumudur, “abi Amarikalılar çok salakmış laa ehehe” geyiği gerçekten de doğrudur, o insanlar doğuştan salak değiller fakat çip takılmış robot misali salağa çevrilmiş vaziyetteler. Misal son kararlara göre okullarda serbest kıyafete geçilecek, ne kadar “özgürlükçü” ve “medeni” duruyor değil mi? Bizim halkımızın geliri belli, evladına alabileceği maksimum giyecek sayısı belli. Bu çocuklar daha o yaşta karşılaşacaklar “sınıf ve statü farkı” ile. Bunun şoku ile büyüyecekler, yetişecekler ve daha o yaşta ezilmişliğin tadını alacaklar. Bunun gibi onlarca, yüzlerce “detay” gözüken bilinçli uygulama bu hale getiriyor bizim gencimizi. Ne onlara, ne de sana fark ettirmeden, fark etsen bile “o kadar tepki gösterilecek bir şey yok” diye düşündüren ufak ufak dayatmalarla… Bu dayatmalarla pısırık bir jenerasyon yetiştirildi ve yetiştirilmeye de devam ediliyor. Bunları dile getiren ise ya “milliyetçi”, ya da “komplo teorisyeni” oluyor, zira o çok doğru olan “batı” kafasında yetiştirilen insanlar değer biçiyor sana. Bir süre önce Leman’da, sonra Penguen’de, şimdi de Uykusuz’da çıkan “siyasilere giydiren karikatürleri” Facebook üzerinden “like”layan veya takdir eden gerizekâlı mendeburun kendisi de köpek gibi istiyor o insanların yerinde olmayı, eline fırsat geçse o da aynı boku yiyecek kendi eleştirdiği insanlarla. Çünkü öyle yetiştirildi. Öyle dayatıldı. Tanrılar bunu istedi. Ölebilen “Tanrılara” itaat eden ne kadar insan varsa Allah hepsinin belasını versin. Siktirin gidin şimdi.
Dayatma
İş kazası bir ip cambazı için ölüm demektir, bankada çalışan gudubet suratlı Neriman Hanım için evrakların üzerine çay dökülmesidir.
Kar yağması bir çocuk için okulların tatil olmasıdır, bir yetişkin için trafiğin içine sıçılmasıdır.
“Başın sağolsun” lafı söyleyen için bir görevini yapma, bir vicdanını rahatlatmadır. Duyan için dünyanın en ağır lafıdır.
Cahile laf geçirememek, Galilei için engizisyon mahkemesine dünyanın döndüğünü anlatmaktır. Bir çocuk için Atari’nin televizyonu bozmadığını babaanneye anlatmaktır.
Kuran, inanmayan için saçmalık, öylesine inanan için evin bir köşesinde durması gereken Arapça kitap, gönülden inanan için lütuftur.
Terörist, bir Amerikalı için Müslüman, bir Türk için PKK’lı, bir Filistinli için İsrail devletidir.
Plüton, 5 sene önce lise giriş sınavlarına hazırlanan bir çocuk için gezegendir, bugün hazırlanan çocuk için değildir.
Savaş, aşırı zenginler için fırsat, generaller için onur, masumlar için ölümdür.
Korsan, yazarlar için hırsızlık, tezgâhtarlar için ekmek kapısıdır.
Huzur, bencil için sürekli cebini doldurup kendini garantiye almaktır. Kalender için tanımadığı üstü başı dağınık bir adama yemek ısmarladıktan sonra cebinde kalan son parayla dolmuşa binmektir.
Mütevazilik, kibirli insan için “mütevaziyim” demektir. Mütevazi adam için “ben de kibir sahibiyim” demektir.
Veli toplantısı, notları iyi olan öğrenci için pek bir şey ifade etmez, notları kötü olan öğrenci için kara kara düşünme zamanıdır.
Bayramlar ailesi olanlar için güzeldir, ailesi olmayan adam için sıradan bir gündür.
Tsunami bir Haitili için korkudur, Yozgatlı için “o ne amağa goyum”dur.
Kurnazlık, bir çocuk için bakkala çaktırmadan içinde taso var mı diye cipsleri kurcalamaktır. Bir bakkal için “kaşarım kötü abi, beyaz peynir keseyim sana” deyip elinde kalan beyaz peyniri kakalamaktır.
Vatanseverlik cahil için ölmektir, kafayı kullanan adam için hayattayken bir şeyler yapabilmektir.
İnternet, ufku dar adam için Facebook’ta okey oynamaktır, ufku geniş insan için bütün dünyaya ulaşabilmektir.
Akıllı çocuk, cahil anneye göre yerinde mal mal oturan çocuktur. Elinde kamerayla “komik bi şey yapsa da internet’e koysam” diye düşünüp bütün gün evladını çeken hödük anne için şımarık çocuktur.
Saygı, cahil müslüman için başka insanların içkisine sigarasına laf atmaktır, akıl sahibi müslüman için müzik dinlerken “ezan mı okunuyor” tereddüttüne düştüğü an müziğin sesini bir an kısıp dışarıyı dinlemektir.
Eğitim toplumun gözünde kolejdir, üniversitedir, diplomadır. Toplumun yanıldığını farkedenler için her türlü yeni bilgi ve fikirdir.
İnsan içgüdüyle doğuştan gelen çok az şey haricinde kendi gözlemleyip yaşadıklarıyla öğreniyor dünyayı. Her insan farklı hayatlar yaşıyor, farklı olaylar gözlemliyor, farklı kişilerle ilişki kuruyor, ve ne gariptir ki her şeyi bu kadar “görelilik” üzerine olan insanın doğruları, doğru kabul ediliyor. Halbuki Plüton 5 sene önce de aynı Plüton’du, şu an da aynı Plüton. Plüton kendini bozmadı, Plüton değişmedi, o her zamanki gibi öyle dolanıp durdu yörüngesinde, değişen sadece insanın doğruları oldu. Bir şeyin “doğru” olması, insanların veya toplumun onu doğru bellemesiyle alakalı değildir. Fakat yine de doğası gereği kusurlu olmaya mahkum insanın doğruları doğru kabul ediliyor bu hayatta. İdamlar, karalamalar, eğitim, adalet hep bu insanın doğrularına göre şekillendiriliyor bu dünyada. Medya, insanların sevmeleri gereken kişileri nefret ettirebiliyor, nefret etmeleri gereken kişileri sevdirebiliyor. Korkmaları gereken şeye alıştırabiliyor, alışmaları gereken şeyden korkutabiliyor. Zira insanlardan oluşan bir dünyanın doğrularını belirlemenin yolu, bu insanlara doğumlarından itibaren bir şeyleri “doğru” diye dayatmaktan geçiyor. İnsan onu doğru kabul ederse, o şey doğru oluyor.
Öyleyse bir soru soracağım.
Ya insanlar yanılıyorsa?
Double Oruç
Ramazanda bim aşkı başka olur bilirsiniz ama sakine olayından sonra bim’ bir daha uğramamaya yemin etmiştim artık her akşam bizim sitedeki uyum’a gidiyor akıcaklarıma ordan alıyordum ama tabi alışveriş yaparken o eski heyecan yoktu ne o kasiyerler (sakine L ) ne o ucuz cola’lar… saymakla bitmez. Tabi bir gün o yeminimi bozacaktım her nekadar tutamayacağımı bildiğim halde ama en güzel sözler öyle zor sözler değil midir? Yine oruçlu oruçlu bilgisayarda wolfteam-twiiter-dh takılırken annem seslendi “ lae batuhan kalk git uyum’a bana osmancık pirinç al pilav yapcam” dedi. Bende anne fakir misin dar gelirliğin alemi yok sadece kredi kartıyla gideceğime 2 lira daha alır minibüsle bim’e giderim dedim. Bunu duyan bama salondan koşarak geldi ve bana sarıldı “aferin lan yıllardır senden böyle birşey bekliyordum ben her zaman ne derim?” ne dersin buba? “bir şey satarken değil satın alırken para kazanılır” hea doğru söylüyon dedim. Annem de duygulandı arada garibim yıllardır sadece markete gönderirken görüyordu beni babamla hiç bu kadar uzun bir konuşma yaptığımızı görmemişti. Babamla sarılma faslı bittikten sonra aklıma bir şey dank etti. Ben bir daha hani bim’e gitmeyecektim??? Ama babamın gözünde bir kere yükselmiştim alçalmayı göze alamadım ve düşünceli düşünceli kredi kartı+2 tl ile yola çıktım. Durakta minibüs beklerken sakine ile tütün’ü düşünüyordum ya hala ordalarsa? Bunun gibi sorular başımın etini yiyordu ama aynı zaman babamdan övgü aldığım için gururluydum. Minibüs’e bindim kaptan 1 öğrenci son durak dedim. Minibüsçüde aklın sıra espri yapıcak “son durak kaç? 3d li mi? “ dedi. Tabi ben delirdim hay senin yapacağın espriye diyip indim münübüsten ve bim’ yürümeye başladım. Tabi bu zorlu bir yol olacaktı çünkü yolda eski sınıf arkadaşınla karşılaşma ihtimalin vardır hep. Ve benim sınıfım nasılsa hepsi ne zaman göre 1-2 lira para ister hatta geçen kardeşimden istemişler her neyse konu dağılmasın. Yine düşüncelerle bim’e doğru giderken sağda yeni bir bim yapıldığını gördüm ve oraya koştum. Artık aklımda sadece bim vardı hiçbirşey düşünemiyordum sakine’yi unutmuştum. İçeri girdim ve klimanın altında biraz serinledikten sonra reyonları gezmeye başladım ama bütün bimlerde aynı tasarım olduğu için yeni birşeyle karşılaşmadan bir lé cola bi le sütlaç birde osmancık pirinç aldıktan sonra kasaya gittim… Birde ne göreyim Sakine!!1!! Ordan hemen kaçma istedim ama başaramadım sakine’yi birkez görmüştüm yine ğişmiş kelle gibi gülerek ona bakıyordum. O da beni görünce kızardı ama yapıcak birşey yoktu. Nassın eyi misin muhabbeti geçtikten sonra hemen ordan çıktım ve yürümeye başladım tekrar. Sadece yürüyordum ama nereye bende bilmiyordu sonra sakine arkadan bağırdı bana laeeee poşeti unuttun malll. Ben işte o an ölmek istedim yerin dibindeydim ama mecbur poşeti almaya gittim. Poşeti alırken sakine sohbet kurmaya çalışıyordu işte tütünle ayrılmışlar çünkü bende olan espritüellik ve ulta yakışıklılığı kimsede bulamamıştı eee sonuçta dh’liyiz ve bunun getirisi olarak boy 1.90 kilo 77 gözler mavi saçlar sarı ve ağır yakışıklıydım. Her neyse saptırmayalım konuyu sakine cebinden kinder pingui çıkardı ve bana verdi bende korkmaya başladım yine bilirsiniz anneannemlerde kinder pingui’nin yan sanayisi süt dilimi bana musallat olmuştu. Ben korkarakta olsa kinder pingui’yi aldım ve yemeye başladım tadı süt diliminden çokdaha kötüydü ama sonuçta hayatımın aşkı sakine vermişti. Pingui’yi bitirdiğimde sakine bana”eee sen birşey vermicen mi”dedi. Aklıma kötü şeyler gelmedi değil ama yinede sonuç olarak bu sakine’ydi bir kez daha kaybedemezdim açtım poşeti çıkardım le cola’yı koydum af’nin masalarından birine ve ona patronun kim olduğunu gösterdim. Onun için süpriz olmuştu ama ben insanlara küçük süprizler yapmayı seviyordum. Sakine’de le cola’yı içtikten sonra benim gitmem lazım hadi tatlım görüşürüz dedi. Bende biraz bozulmuştum tatlımda neydi ne tatlısıydı ama burda sakine’den konuşuyoruz. Yürüyerek eve gittim anneme pirinci 2 lirayı ve kredi kartını verip odama geçtim biraz yaşadıklarımı düşündüm bim’i ne kadar özlediğimi falan sonra uyuya kalmışım kalktığımda sabah ezanı okunuyordu yani double oruç tutucaktım kendimi özel birisi gibi hissettim ama özel olsam iftara kaldırırlardı dedim su içemediğimden mütevellit biraz ağladıktan sonra uyumaya devam ettim ve daha yeni kalktım iftara on üç buçuk (saat 7.00) var ve yapıcak birşey yok lütfen yardım edin bu yazımı akşam gece yayınlarım heralde hepinize iyi günler iyi oruçlar.
Le Le Le Sakine...
Okurlarımdan ricam, yazımı okurken aşağıda youtube’dan verdiğim güzel şarkıyı dinlemeniz. Eğer dinlemezseniz yazım size keyif vermeyebilir. Şimdi hazırsak uçuşa geçelim.
http://www.youtube.com/watch?v=rUwqo6tMXKc
Dün benim için yine sıradan bir gündü. Bilgisayarımın başındaydım. DH , Twitter , FB’da takılıyor bir yandan da müzik dinliyordum. Oruçlu olduğumdan mütevellit BİM’den stokladığım Le Cola , Peripella gibi enfes ürünleri tüketemiyordum. Moralim çok bozuktu.
Annemin telefonda eski komşumuz Nazan Teyze ile konuştuğunu duyuyordum.
Annem , ‘’ Buyrun gelin Nazancığım elbette müsaitiz’’ diyordu. Çok sinirlenmiştim çünkü Nazan Teyze’nin yaramaz mı yaramaz 2 çocuğu vardı. Her geldiklerinde bilgisayardan oyun açmamı istiyorlardı ve sonra da bilgisayarımın içine mıçıyorlardı.
Annem telefonu kapattı ve akşam iftara Nazan Teyzelerin geleceğini söyledi. Sinir olmuştum.Birkaç saat daha bilgisayarda takıldım. İftar saati geliyordu. Annem yanıma gelip ‘’ Senden bir ricam var oğlum’’ diyerek, BİM’den markası Ekmecik olan mantılardan almamı istedi. Annemde ibretlik mantı hatası bulmuştum. Çünkü biz Gayseriliydik.
Anneme çıkıştım ‘’ Biz Gayserili değil miyiz Ana , sen mantı yapamıyor musun?’’ dedim. Sonra da mevz-u bahis BİM olunca kabul ettim. Kabul etmemin diğer bir sebebi daha vardı : Güzel kasiyer , Sakine…
BİM’den bir ihtiyacım olmasa bile sırf onu görmek için BİM’e gidip çeşitli ürünler alırdım. Ayrıca ona göz kulak olmam da lazımdı. Bir kasiyerle birlikte çalışıyordu. O kasiyer erkekti ve adı Tütün’dü. Her gittiğimde Tütün’e uyuz olduğumdan ismiyle dalga geçerdim.
‘’ Le Kasiyer senden iyi cüara olur haa’’ derdim. Çok gıcık olurdum elemana, güldü mü cenazeye benzerdi yüzü , hele Sakine’ye baktı mı felaketim olurdu ağlardım.
BİM’e doğru yola koyuldum. Temiz hava iyi gelmişti. Sakine’yi göreceğim için mutluydum.Sonunda varabildim BİM’e. İçeri girdiğimde bir tuhaflık vardı. Bir kasa daha açılmıştı , yeni bir kasiyer daha vardı.Şöyle bir göz gezdirdikten sonra mantı paketini aramaya başladım. Annem yalnızca mantı istediği hâlde ben büyük alış-veriş sepetini almıştım. Dar gelirliliğin alemi yoktu. Sakine , sadece mantı paketi ile görse beni fakir sanıp beğenmeyebilirdi. Birkaç enfes ürünü daha sepetimi ekledikten sonra mantıyı tekrar aramaya başladım. Huzursuz oldum birden Sakine yoktu. Tabii diğer dümbük de yoktu ortada…
Endişeleniyordum. Mantıyı bir türlü bulamadım. Sonra yeni kasiyere gidip sorayım dedim. ‘’Depo tarafına doğru git , bulursun ‘’ dedi. Depo tarafına doğru ilerledim. Mantıyı almak için eğildiğimde kulağıma hiç de hoş olmayan sesler geliyordu. Çok endişelendim. Meraktan çıldırıyordum lan noluyor acaba içerde dedim kendi kendime. Deponun kapısını açtığımda dünyamın kararması bir oldu… Sakine Tütün’leydi. Onları uygunsuz bir hâlde yakalamıştım. Hemen ayrıldılar ,beni farkedince… Sakine’min kayan gözlerine baktım ve :
‘’ Le Le Le Sakine , niye verdin Tütün’e ‘’ dedim.
Cevap veremedi…
Harry Potter'ın amına koysunlar.
Müdür dumbledore odasına çağırdı gene. tuvaletde sigara içiyormuşum amına koyim. nerde içicem başka amk. yok okuldan atılırmışım falan bi ton tehdit. yeni kayıt olmuşum zaten bu kadar sıkılmazki. bu bi ton azarladı. snapede odadaydı dedi bidaha sigara içersen o asayı götüne sokarım. ben başım eğik özür diledim çıktım odadan. kimi göreyim bide. yalaka potter. dedim hayırdır sürekli müdürün odasına girip çıkıosun? bu gerildi tamammı diyo benim alnımda yara izi var falan seçilmiş çocuğum ben. lan ben dellendim. dedim lan bizdeki façaları gör sen bide orospu çocuğu açtım kolumu gösterdim buna göt gibi kaldı. kafandaki ufacık yara iziyle okulda götün kalkık geziniyorsun dedim. neyse bu gitti. baktım hermoni. amına koyim azdırıo bu kız beni. tuvalete girdi tamammı. piçlik değilmi amk. girdim peşinden bunun tuvalete. çektim bi köşeye. dedim böyle böyle ben senden hoşlanıyorum. bu mırın kırın etti falan. sinirlendim dedim seviyorum işte kızım. bu dedi ben rondan hoşlanıyorum. ulan tepem attı benim. lan okulun orospusu oldun orospusu. bi harrye veriyorsun bi rona. yakında hagride bile verirsin sen amına kodumun kaşarı. bu çıkardı asayı. ben kaçtım amk. gryffindor sonuçta çalışkan piç yapar bişiler elimiz yüzümüz yamulur amına koyim. neyse seçim günü. biz yeni piçiz ya. kafamıza şapka falan takıcaklar. amına kodumun şapkası herkese gryffindor bana geldi hufflepuff dedi. dedim o ne amına kodumun çocuğu. ben düz lise mezunuyum diyemi yaptı anlamadım amk. millet alkışlıyor falan. bok var amına koyim hufflepuffta. yatakhanelere dağıldık biz falan. amına koyim bölümde bi tanemi güzel kız olmaz. hepsi bıyıklı amına koyim. kafayı yedim. neyse okulun bi tane sarışın piçi var. malfoy. sağlam çocukmuş. belki konuşursam torpil falan yapar amk. neyse gittim konuştum malfoyla. okula türkiyeden gelen tek büyücü benmişim amk. ama iyi anlaştık piçle. çıkardım bi paket lark. ikram ettim buna. içiyoruz arka bahçede. dedim böyle böyle anlattım durumu. ben avcılar belediye başkanının yiğeniyim dedim. yaptırırım bir torpilde burda olmuyor işte. hani çocuk bizi ezik sanmasın amk. sonra dedim belki sen bi el atarsın kanka falan. bu dedi babamla konuşurum senin için falan. sonra baktık harryle, hermonie geçiyor karşımızdan. biz bunla kahkaha attık. dedim bak kanka bak bağırdım, “lan orospu, yerim seni yavrum arada bizide gör” falan laf atıyorum. ahahah. hermonie baktı yüz vermedi falan. harry geldi yanımıza tamammı. dedi doğru konuş falan. malfoy kalktı dedi sen kimsin pis kan, pis melez saydırdı buna. harry göt gibi kaldı amk. asasını çıkarttı gene artistlik yapcak ya. baktım malfoyda çıkardı. ben hemen benimkine davrandım amk. baktım yok. çıkardım arka cepten kelebeği sallıyorum buna. amk hagrid geldi. dedi napıonuz lan burda falan. tabi harrynin kankası. geldi aldı elimden kelebeği. siktir çekti bize. malfoy gene o meymeletsiz suratıyla somurttu falan. diyo bunu yapamazsın babama söyleyecem falan. dedim bırak kanka siktir et gidelim. neyse derse giricez tamammı. ders proğramına baktım beden eğitimi, iş eğitimi, severus snape ölümcül zehirler ve ahlak bilgisi. ha siktir son ders boku yedik amk. neyse bu beden dediğim bize süpürgeye binmeyi falan öğretiyorlar. lan amına koyim. benim süpürge dandikti. belli biri bununla yeri süpürmüş. uçamadım. sonra baktım malfoy uçtu. dedim helal kankama tezarat ediyoruz biz buna falan. piç ya kaptı işi. sonra harry yedirirmi bunu kendine. bindi süpürgesine. marka tabi. müdür yardımcısının hediyesi amına kodumun torpilli piçi. bindi buna uçuyor. ellerini kaldırıyor falan. artist ya. lan biz bisiklet sürerken elimizi kaldıramıyoruz daha amk. neyse son derse geldik. orospu çocuğu snape girdi derse. amına koyim hoca taktı bana. kitapı okuyorum iki dakka malfoya bi espiri yapıyım diyorum geliyor vuruyor kafama. ama harryede vuruyor ibne. bütün sınıfa gıcık amk öğrenci düşmanı. neyse bu konu anlatıo soru sorcak kaldırdı beni. dedi çıkart asanı sözlü yapıcam. amk. dedim benim asa kayboldu tuvaletde düşürdüm heralde hocam. yada belki yatakhanede unutmuşumdur. bu dedi kendinide unutsaydın bari. hahaha. espiriye bak. ilkokulda hocalarımız derdi bunu bize. bu sıfır verdi dersten attı beni. çokta sikimde amk. devamsızlık var daha nasıl olsa. ulan gidiyim dedim bi tuvalete. amk biri sıçmış. bi tane şişko vardı gryfinndorda kesin o ibne yapmıştır amk. deli gibi kokuyor dayanamadım çıktım. sonra dışarda takılıyım biraz dedim. hagridin fakir kulübesi var. amına kodumun hademesi. gittim kapıyı araladım az daşşak geçiyim şunla diye. baktım bu içerde gizli bişiler yapıyor. dedim selamın aleyküm hagrid. bu irkildi. bi baktım yumurta. dedim bu ne lan kocaman. bu dedi ejderha yumurtası kimseye söyleme sakın. oha amk. bozuntuyada vermedim. inceledim biraz. dedim cinsi ne bunun goldenmı? bu tuttu boynumdan attı kulübeden. bende çıkardım bi sigara içtim. paketde bitti. nerde bulcam burda tekel amına koyim. neyse girdim gene okula. baktım tuvaletden ağlama sesi geliyor. kızlar tuvaleti amk. piçlik değilmi girdim içeri. baktım kızın teki ağlıyor. amına koyim etrafa bakıyorum kimse yok. bi baktım hayalet çıktı karşıma. gülmeye başladı. irkildim amk. bu dio napıosun burda burası kızlar tuvaleti falan. amına koyim sanki sikicez. bide hayaletsin amına koyim nerene sokucam senin. sonra bu benden hoşlanmaya başladı galiba yanıma geldi falan. öyle olunca bende alıcı gözle baktım bi an. hani gideri var şeffaf ama olsun. ellemeye çalıştım bunu elim içinden geçiyor amk. gökten hermoni yağsa bize dudley düşer. amına koyim dedim seninde okulununda çıktım tuvaletden bu arkamdan gitme diye bağırıyor. siktiğimin okuluna alışamadım bi türlü amk. dedim bari hufflepuff kızlar yatakhanesine gideyim amk. bıyıklı mıyıklı idare ederim. ulan giriş katından çıkıyorum merdivenlere. lan merdivenler yerinde durmuyor. bi oraya bi buraya. amına koyim kafayı yedim. sonra kendimi snapenin odasında buldum amk. bu geldi ne arıyorsun burda falan. dedim hocam bizim bölümün yatakhanesini arıyordum nereye geldim amına koyim. siktir git diye bağırdı. orospu çocuğu sözlüyede basmış sıfırı. e-hogwartsdan baktım. neyse çıktım koridorda biri arkamdan orospu çocuğu diye bağırıyor. kim bu amına koyim. bakıyorum kimse yok. bi baktım resim çerçevesindeki kız oynuyor. canlı amk. bide bana küfür ediyor. senin ananı bacını sikerim orospu çocuğu dedim buna. aldım elime resmi ters astım. hahahaha. göt gibi kaldı. sonra malfoyu gördüm. aceleden bi yere gidiodu dedi gel sende. dedim arkandayım kanka. lan gittik gizli bir kapıdan geçtik. köpekler falan var. girdik bi odaya. amına koyim bembeyaz suratlı kocaman burunlu bi adam. malfoy buna lordum lordum deyip duruyor. buda malfoya sana güveniyorum falan diyor. sonra bana baktı. sen melezmisin? diye sordu. dedim valla çorumluyum ben abi. malfoy merak etmeyin karanlık efendimiz o bizden dedi. ben adamı süzdüm biraz burun deliklerine bak amk. dedim sen karadenizlimisin abi? bu baktı bana. dışarı çıkmamı söyledi. sonra malfoyla ne konuştularsa geldi bu suratı asık, sinirli. dedim hayırdır kanka bi akraba olayı falanmı? sonra anlatırım dedi. gittik malfoyla. hogwartsın yakınlarında meyhane varmış. kaymak birasımı ne içiliomuş. vay amk. malfoyun iki tane salak arkadaşıda geldi. oturduk masaya bunlar kaymak birası aldı. ben dedim tuborg versene bana abi. yok dedi. iyi dedim efes ver oda yokmuş. amk ne var? kaymak birası. iyi dedim getir götüne koyim senin. içiyoruz. kafalar tıkır, muhabbet sağlam. hermione seviyorum ulan seni kaltak, ronda bende olmayan ne var amına koyim. malfoy diyor vazgeç o kızdan falan. dedim sen hiç sevdinmi malfoy söyle hiç sevdinmi? çıkardım cebimden maltepe sigaramı koydum masaya. yaktık içiyoruz. ulan kim geldi dersiniz. yan masaya harry, ron, hermione oturdular. ulan deli oldum. gittim masalarına dedim kız senin ne işin var meyhanede? siktir git yatakhanene. bu sanane dedi bana. ron kalktı. heyi ne dio bu ya. se… se… sen giysene kendi ma masana” hahaha. amına kodumun kekemesi. vurdum ağzına bunun bi tane. baktım harry kalktı ayağa. bizde sağlamız yani malfoyda kalktı. sonra hermoni kalktı boşver harry gidelim falan. bunlar kalktılar gidiolar. dedim karı kızın lafıyla kaçma lan. hahaha. bakamadı bile. neyse amına koyim yemek vakti. hepimiz büyük salona gittik. ben tuvaletde sigara içtiğimden geç gittim biraz. içeri girdim baktım masalar bomboş. yemek nerde orospu çocukları? millet birbirine bakıyor. bizim piçlerin yanına oturdum. hufflepufum ama slytherin bölümünde takılıyorum ben. karizmam var amk. sonra dumbledore geldi baş köşeye. yanında öğretmenler falan. parmak kaldırdım. dedim yemek nerde hocam? boşunamı katkı payı veriyoruz. hahaha. bu iki kere elini çırptı. amına koyim masalarda çeşit çeşit yemek. vay amk. yemeği bedavaya getiriyorsunuz madem ne diye harç veriyoruz amına koyim. oturdum yemeğimi yiyorum. bir yandanda hermoniyi kesiyorum. bu gün bu işi bitirecem. neyse hermoni yedi yemeğini salondan ayrıldı. hemen gizli gizli peşinden gittim. kızların yatakanesinin önüne geldi. saklandım bi yere. gryffindor kızlar yatakhanesinin şifresini öğrenicem. bu tabloya doğru baktı. üç kere “am göt meme” dedi kapı açıldı amk. şifre bumuydu. hemen peşinden girdim içeri. yatakhane bomboştu. sürpriz diye bağırdım çıktım karşısına. bu hemen asasını çıkardı. sikerim asasını yapıştım ben bunun boynuna. öpüyorum falan. o anda kapı bi açıldı. profesor mcgonagall girdi içeri. hade buyrun. dedi napıosun burda. dedim hocam ders çalışıoduk valla, ben hufflepufdan memnun değilim tekrar giricem sınava falan” hermoni utançtan bir şey diyemedi. profesör kovdu beni odadan. amına koyim nolcak sanki ya zihniyetinizi sikeyim sizin. ulan bende çıktım dışarı dolaşıyorum gene hagridin kulübesinin oralarda. karanlık orman diye bir yer. mantık hatasına bak. aydınlık amk. sonra bi at kişnemesi duydum. gittim baktım sarışın bi hatun. üzerinde gryffindor elbisesi. amına koyim bütün güzel kızlarmı gryffindorda olur. bizim kızların alayı tesisatcı amk. dur dedim hele şunla bi muhabbeti kurayım. yaklaştım biraz. rahatsızmıdır nedir amk kendi kendine mırıldanıyor. atı seviyor falan. ama farketmez gideri var sonuçta. gittim oturdum yanına. “sizin bölüme sen sözeldenmi girdin yoksa eşit ağırlıkmı?” diye sordum. amk maksat muhabbet açmak. bu bana baktı güldü. dedim konuşma özürlümüsün amına koyim konuşsana zilli. adını söyle bari dedim. adım luna dedi. direk yapıştım ben buna. napıyosun ya falan diyor. itti beni. ayağa kalkıp asasını çıkardı. amına koyim ne asaymış ya. sokucam götüne şimdi. hepimiz birinci sınıfız daha amk. büyü öğrenmedikki daha. birbirimizi kandırmayalım luna dedim buna. expelliarmus diye bağırdı. amına koyim. götüm yandı lan. orospu. amına koyim götümün acısından zar zor ortak salona attım kendimi. oturdum bi yere. gazete var amk. ulan yirmi birinci yüzyıldayız muggleleri küçümsüyoruz ama hala gazete okuyoruz. sinema yok, televizyon yok. gazetedeki resimler azıcık hareket ediyor sadece. bumudur yani. büyünün farkı bumu. şu büyüyü bilim için kullansalar ya. hala cübbe giyen var. bakınız dumbledor. gerçi bizdede cübbeli ahmet hoca var. neyse kalktım ayağa baktım camdan bir baykuş girdi. birde mektup var. bu benim baykuş lan. diagon yolunda eylops bin bir çeşit baykuş dükkanından almıştım. yerinden bile kalkmıyordu, en tembel baykuştu o yüzden ucuza getirmiştim. bu devirde mektupmu kaldı amına koyim diye. baktım hiç hareket etmiyor öldü sanıp çöpe atmıştım. bu nasıl olduda bana mektup getirmiş. mektupu açtım. babamdan gelmiş. “oğlum okuluna gelecem yakında, veli toplantısı falan yokmu. bu arada fabrikadan kovuldum. boşunamı büyücülük okuluna gönderdik seni. hayırlı evlat olsan büyüyle altın yapmayı öğrenir babana gönderirdin. anana o kadar dedim söyleme millete oğlunun büyücülük okuluna gittiğini diye hava atıyordu komşulara. görende hacettepe tıp fakültesini kazandın sanacak. sonunda ananı alıp akıl hastanesine kapadılar. ulan bende büyücülük yok ananda yok sen nasıl büyücü oldun amına koyim. ak sakallı bir dede geldi aldı götürdü seni, bari ne durumdasın bilgi ver eşşek oğlu eşşek” ya baba bi siktir git ya. neyse ruh hastası bir profesörün dersine girdik. asayla kuş tüyü uçurmaya çalışıyoruz. tabi benim asa hala kayıp. çıkardım çakmakla uçurmayı deniyorum. hermoniyi aradı gözlerim derse geç gelmişti kaşar. baktım ronda harrlye hermoniyi çekiştiriyor. bırakmıyor peşimizi falan diye. lan o zaman siz bırakın kızıda ben alayım amına koyim. sonra hermoni girdi sınıfa bunları duydu. kız ağlamaklı oldu amk. koşarak sınıftan çıktı. işte şimdi tam fırsatı. fişek gibi fırladım yerimden. tam peşinden gidecem hoca nereye diye sordu. tuvalete gidicem hocam dedim. izin vermedi amına koyim. ulan ilkokul çocuğu gibiyiz. dedim tutamıyorum hocam. iyi siktir git dedi. sonra ben koridorda hermoniyi arıyorum. kızlar tuvaletine girdim. hermoni dedim kafamı bi kaldırdım. ebenin amı. golem. yaratık. bu ne amına koyim. hermoni baktım kaçıyor bende kaçtım amına koyim. asam yok. asam olsa sikerim belasını. sonra baktım kızın yanında rezil oluyorum. yanımda kelebeğim yok kusura bakma bebeğim dedim. koşuyoruz hala. sonra snape geldi. ben ona sünepe diyorum. geldi uydurdu bir şeyler goleme işlemedi bile. dedim hocam sen kpssyi nasıl geçtin amına koyim. neyseki dumbledore geldi. “patronus” dedi. golem sersemledi sonrada yere yığıldı. bütün okul toplandı çevremize. golem ölmek üzereydi ama tekrar ayağa kalktı. bir şey yapabileceğinden değil hani gene yere düşecekti can çekişiyordu. amına kodumun harrysi geldi. çıkardı asayı lumos diye bağırdı. golem öldü. amına koyim. öğrendiği tek büyüde bu. golemin zaten bi sikimlik canı kalmıştı. bütün okul bunu alkışladı falan. kahraman oldu yarrama bak. sokarım böyle adalete. dumbledorede demiyor ben öldürdüm. şimdi tepemize çıkacak göt lalesi. malfoyla durumu konuştuk. lordumuzun yanına gidecektik. bende artık karanlık taraftaydım. hahaha. ne adamım ya. ilk senemde lordun sağ kolu oldum. seneye lord olsam. bidaki sene kim bilir ne olurum amına koyim. malfoyun babası beni slytherine aldırdı. slytherinedede taş gibi hatunlar var amk. karanlık tarafı bu yüzden sevdim. malfoyla slytherin quidditch takımınada girdik. bu harry ibneside gyrffindor takımında. oynamayı bilmiyorum gerçide. basketbola benziyor zaten. bu akşamda maç var amk. büyük derbi. gryfindor slytherin maçı. yolla panpa diyene yolluyorum. neyse maça çıkmak üzereyiz. malfoy takım kaptanı oldu amk. o kadar dedim ben çorum sporun alt yapısında yetiştim diye yapmadılar. neyse maça çıktık biz. gryffindorlular iyi hazırlanmış. biz idmanlarda bi bok yapmıoduk, muhabbetle geçiyordu. ben menemen yapıyordum takım olarak yiyoduk amk. ama malfoy şike yaptı. fakir gryffindorluların bi kaçını satın aldı. o yüzden raadız. maç başladı. orospu çocukları şikeci slytherin diye tezarat yapıyorlar. size ne ulan top yuvarlaktır sonuçta. gerçi bu topların kanatları var amına koyim. maç sırasında tribünlerde yangın falan çıktı. hermoni yakmış ortalığı harrye yardım edicem diye amk. ama biz öndeyiz. malfoy sayıları sıralıyor tek tek. baktım harry sarı bi topun peşinden koşuyor. hahaha. amına kodumun salağı bırak o sana gelir zaten top topu çekermiş diye bağırdım. malfoyla kahkaha attık. lan baktık bu alıyo amk. o topu alan kazanıo. dedim malfoy koşsana orospu çocuğu. it gibi atıldı bu. topun peşinden ikiside uçuolar. sonra malfoy harryi götden sıkıştırdı. bunun bir düşüşü var görmeniz lazım. ahaha. sonra bu kalktı ağzından top çıkardı amk. yemiş lan topu. hile var. hakem verdi maçı bunlara. lan biz kudurduk. para, şike, işte gryffindor işte diye bağırıyor bizimkiler. malfoyla ben hakeme daldık. lan ben süpürgeyle daha yeni havalanmayı becermişim, maç bitti amk. olaylı maçtan sonra dumbledore federasyondan istifa etti. yerine snape geldi ama maç iptal olmadı. harry gene kahraman oldu amk. bunu harrynin yanına bırakırmıyız amk. hagridin evinde gördüğüm yumurtayı malfoya anlattım. yasakmış okulda. siki tuttun hagrid. biz gittik dubmledorenin odasına. dedim hocam biz sigara içerken laf ediosunuz hagrid okul sınırları içinde ejderha besliyor amına koyim. bu göt gibi kaldı. sonra gidip hagridin evini bastılar. ejderha büyümüş bile amk. harryyle o yalaka tayfasının bize bir bakışı var. hahaha aldılar bu ejderhayı bağladılar bi yere. sonra öldürdüler. hagrid ağlıyor. amk fakiri ejderhayı beslemek için motorunu bile satmış. sonra koridorda baktık harry, ron, hermoni çektiler bizi. dedim siz kime gider yapıosunuz amına koyim. harry gene çıkarttı asayı malfoyla karşı karşıya. herkes toplandı başımıza. ben direk gittim okulun mutfağından ekmek bıçağını aldım geldim. harrye doğru koşuyorum. ron protean diye bağırdı. bi baktım elimdeki dildoya dönüştü amk. rezil oldum. malfoyda bırakmış asasını. harry kıstırmış onu. göte geldik lan. asamı kim çaldıysa geri versin sikicem artık amına koyim. neyse snape geldi gene. ahaha biz mağdur durumdayız tabi. aldı harryle, ronu kulaklarından çekerek dumbledorenin yanına götürüyor. biz birbirimize bakıp pis pis sırıtıyoruz. sonra elimdeki dildoyuda hermoniye verdim. al bunu sahibine geri verirsin. kullanmandada sakınca yok dedim. malfoy iki sikmiş diye bağırdı. neyse malfoyla gittik tuvaletde yanyana işiyoz. arkamı bi döndüm. amına koyim. voldermort. korktuk göt. şu tipe bak. aynaya bakamıosundur lan sen götüne koyim senin. bize çok yakında savaşın başlayacağını söyledi. malfoy voldermortu ciddiyetle dinliyordu. malfoye döndüm dedim hayırdır kanka amerika irana girdimi sonunda? voldermort dumbledoru öldürmeni istiyorum malfoy dedi. oha amk. dumbledoru öldürmek o kadar kolay olsa şimdiye kadar dururmuyuz göt. benden haber bekleyin. bellatrix gelicek dedi sonrada gitti. amına koyim o kadar güvenlik var. nası girio bu orospu çocuğu okulun içine. bide okulu bekçi salim abi korusa neyse, bi sürü ruh emici geziniyor amına koyim. biz korkudan götümüzü zor çıkarıyoruz bahçeye bu adam nasıl giriyor. neyse malfoy biraz uyucam dedi gitti yatakhaneye. dedim biraz tek gezineyin amk. hermoni yada lunayı sikmem lazım. ginnyde olur. savaş falan çıkcakmış amk zamanım azalıyor. lan dedim aşşa ineyimde bi sigara içeyim. kaçak parlement yaptım kendime. büyüyle ancak bu kadar oluyor. indim en alt kata. kimse yok. ama ilerden hermoninin sesler geliyor. koştum direk. baktım ronla hermoni öpüşüyor. ulan sen kimsin orospu çocuğu. gittim ronun kafasına attım şaplağı. dedim koş lan snape seni çağrıyor. neden dedi. nerden biliyim amk fotokopi falan çektircektir belki. bu salak kalktı gitti. oturdum hermoninin yanına. dedim ben aydınlık tarafa geçmek istiyorum. ama bi ön sevişme şart. direk yavşadım buna. defol git başımdan diyor. seviyorum işte amk. lan bu asayı çıkardı. bu sefer büyü yapmadı. soktu götüme. amına kodumun kaşarı. yeter artık amına koyim. utandım kaçtım ordan. gittim yukarı rona dedim hermoni orospusu harrye veriyor. kandırma kendini diye. araları bozulsun amına koyim. yakıcam lan bu okulu yakıcam. neyse profesör mc gonagallın dersindeyiz. temel büyülere giriyor. elimi kaldırdım. dedim hocam asayla şişme karı nasıl yapılıor amına koyim. bize yararlı büyüler öğretin dedim. maymunu köpeğe çevirince elimize ne geçiyor. bu otur yerine falan dedi. baktım ginny kıkır kıkır gülüyor. ronun kardeşi. orospu ginny. abiside erkek orospusu zaten. neyse gryffindorlarda billy diye bir çocuk var. derste dedim gel billy billy, gel billy billy. hahaha. malfoy falan bütün slytherin kahkaha attı. harrynin sırasına bakıyorum. nasıl kasılıyor. geçenlerde sırlar odasını buldu. gene kahraman oldu amına kodumun çocuğu. lan ben o odayı okula ilk geldiğim gün buldum. okulun içinde sigara içmek yasak bende orda sigara içiyordum amk. lord voldermot karanlık ormana gelmemizi istiyormuş. gittik bizde. bellatrix diye bir karı geldi. karı yerinde durmuyor amk. manyağın teki. ama gideri var karının. sonra lordumuz geldi. malfoyla konuştu. bende yanda sigara içiyorum. sonra snape geldi. vay orospu çocuğu. hain. ulan maden bizim taraftasın ne diye sikiyorsun belamızı. gittim yanına hemen. dedim hocam bende karanlık taraftayım sırf siz varsınız diye burdayım, aramızda kalsın falan. notlarım yükselsin amk. vurdu kafama bi tane. iyilikte yaramıyor amına koyim. sonra lord voldermot spaneylede konuştu gizli bir şeyler. sonra gittim voldermortun yanına. dedim benim bu teşkilatda yerim nedir başkan? bana cevap vermedi. bellatrixle beraber geri döndüler. benimle neden ilgilenmiyorsun amına koyim. saksı değilim ben burda. ortak salondayız gene. yemek yiyoruz. dumbledore çıktı konuşma yapıyor. dedim gene para isticek amına koyim. nereye gidio bu paralar, önce internet çek amına kodumun çocuğu. dedi yeni bir öğretmen katıldı aramıza. biz kim diye bakıyoruz. hagrid kalkmazmı ayağa. gryffindor hemen alkışlamaya başladı. yuh amına koyim. senin öyle bir yetkinmi var yavşak. biz kalktık isyan ediyoruz. fakir hagridi öğretmen olarak istemiyoruz diye slogan falan atıyoruz. malfoy dedi babama söylicem. sihir bakanlığına şikayet edicem falan. sarı saçlarını elimle okşadım malfoyun. dedim kanka sende olmasan halimiz yaman. neyse cuma günü. abdestimi aldım cumaya gidicem. merdivenlerde harryi gördüm. dedim dur hele şunu bir rezil edeyim. bağırdım dedim seni cumada göremiyoruz kafir potter. senin gibi bir munafık nasıl kahraman olabilir. utandı galiba biraz. yüzüme bile bakmadı yürüdü gitti. neyse aldım ben malfoyu. taktım malfoyun kafasına takkeyi. gittik snapenin yanına. dedim hocam okulda mescid nerde? bu vurdu kafama bir tane. dedi ne mescidi. okulda mescid yokmu? dedim. siktiri çekti bana. o sinirle gittim dumbledorenin yanına. dedim bu kadarıda fazla artık. koca okulda mescid nasıl olmaz? koca adamsın. sakallar falan belliki dindarsın. yakışıyormu sana böyle birşeyi düşünmemek. kovdu beni odadan. günahı boynuna. slytherin yatakhanesinde karizmam var. malfoyun kankasıyım sonuçta. bölüm başkanıda malfoy. uyandığım zaman bölümdeki kızlar kahvaltıyı yatağıma getiriyor. erkekleri ne desem yapıolar. çoğuda zengin piçi zaten. paralarını yiyorum amk. gecenin bi körü malfoy beni uyandırdı. balkon gibi bi yere gittik. baktım bellatrix yanındada iki adam geldi. karanlık taraftan. gittik dumbledorenin odasına. malfoy bana merdivenlerde beklememi söyledi. tamam dedim amına koyim napcaksanız yapın ben etrafı gözlüyorum. dedim sigara içicekler heralde. bunlar çıktılar yukarı. dumbledoreyle bellatrix birbirleriyle laf dalaşına girmiş. malfoy ağlıyor. bellatrix malfoya öldür diye bağırdı. o anda snape geldi koşarak yanımdan geçti. yukarda ne oluo anlamadım amk. sonra merdivenlerin altına gözüm ilişti. bide baktım bizim potter saklanıyor. nedenini anlamadım. dedim dur şuna bi piçlik yapam hahaha. açtım fermuarı işedim üstüne. buda güyah orda olduğunu belli etmeyecek ya sesini bile çıkarmadı. sonra bende yukarı çıktım. dumbledore ölmüş. oha amına koyim. okulda yas ilan edildi. yurt genelinde anma törenleri düzenlendi. amına koyim okulda herkes ağlıyor. ulan bunaktı zaten bu gün ölmese yarın ölecekti diye teselli veriyorum. malfoy bile duygulandı lan. bıraksalar sen öldürecektin yarram. ben sikime bile takmadın tabi. ölmese okuldan atacaktı beni. neyse ortak salonda toplandık gene. dumbledoreyi anıyoruz. mc gonagall çıktı konuşma falan yapıyor. lan kaltak en çok sen sevinmedinmi bu olaya. okul sana kaldı işte. yalandan ağlıyor falan. öğrenciler şiir okuyor. dedim dur bende çıkayımda göze gireyim amına koyim. kürsüye çıktım. okudum şiirimi. dumbledore öldumi, hogwarts başsız galdumi, voldermot öcin aldumi, şimdi hermoni kıvırtır falan. sonra bağırdım albus dumbledore için 1453 dakikalık saygı duruşu diye mc gonagall indirdi beni hemen. yatakhanede malfoyla tavla atıyorken içeri rawenclawlı sümsüğün teki girdi. anlatmaya başladı. okulda bir sürü ruh emici var. ismi lazım değil. orospu çocuğu voldermort kendine ordu kurmuş. yakında hogwartsı yerle bir edecek ve potteri öldürecekmiş. malfoyla birbirimize baktık ve birbirimize pis pis gülümsedik. bunu yapmak hoşumuza gidiyor. karanlık tarafta olmamızın keyfini çıkarıyoruz amına koyim. sonra ayağa kalktım. o sümsüğe döndüm ve dedimki sen kimsin amına kodumun çocuğu. bak uzun zamandan beri şu okulda okuyorum o üniformayı ilk defa gördüm. git ve kütüphanede ders çalışmaya devam et. arkadaşlar bana alkış tutmaya başladılar. bende gaza geldim sümsüğü tokatlayıp geri yolladım. sonra voldermort başkanın fotoğrafını salonumuzun baş köşesine astım. mc gonagallda eşşek değil ya. bunun üzerine gitti köprüyü onarttı. hocalara tek tek görev verdi. bütün öğrencileri büyük salonda topladı. sıkıcı bir konuşma yaptı. bu durumda bile katkı paylarını istemeyi ihmal etmedi. nasıl insansın amına koyim. sonra dediki okulumuzu birlikte savunacağız. gözcüler yerleştirdik. okulumuza yapılacak herhangi bir tehlikeyi göreceğiz. bende dururmuyum amk. bağırdım. peki lord voldermortda bizi görecekmi diye hahaha. mc gonagallda espiryi anladı. dedi valla onu bende bilmiyorum. sonra bu çıktı okulunun kapısının önüne. biz malfoyla camdan izliyoruz. dedim tek başınamı koruycaksın okulu amına koyim. bu çıkardı asayı. absorpe protegrus diye. biz eğildik amk. nolur nolmaz. lan bi baktım şovalye heykelleri canlandılar. sıraya girdiler. bu bağırdı görevinizi yapın okulu koruyun diye. bunlar okulun kapısının önüne dizildiler. hep bunu yapmak istemişimdir diyo bide. bunun üzerine cüce bi hoca var. oda bende bir şeyler yapıyım ayıp olmasın diye asayı kaldırdı salladı bir şeyler. ee hani nerde? gülme krizine girdik amk. yapacağın büyüyü sikeyim ben gidiyorum. sonra gökyüzüne baktık kocaman mavi bi halka sardı okulu. dedim bu şimdi ne işe yaracak orospu çocuğu, okula oksijen nasıl girecek. sonunda lordumuz ordusuyla hogwartsın karşısındaki tepeye geldi. balkondan bakınca görünüyordu asalarından çıkan kıvılcımlar falan. tabi harryde bir göt korkusu. bi telaş. ama artistliğindende ödün vermiyor. yok ben çıkarım karşısına, yok okula zarar gelsin istemiyorum. amına kodumun çocuğu madem okulu bu kadar düşünüyorsun ne diye 1 yıldır katkı payı yatırmıyorsun. amına kodumun fakiri. gerçi sonra babasından miras kaldı buna. ama ron yiyor bu salağın parasını amk. neyse herkes bir yerlerde dolanıor. mc gonagall şunu yapın, bunu yapın emirler yağdırıyor. biz malfoyla rahatız tabi. oturmuşuz bi yere gülüyoruz olanlara. sonra bi baktık voldermortun sesi okulda yankılanıyor. oha amk. dedi harry potterı bana verirseniz hepinizin canını bağışlarım falan. kimseyi öldürmeyiz. bize katılın gibisinden sözler. harrynin götü tutuştu amk. herkes harrye bakıyor. hele slytherin öğrencileri asalarını bile çıkardılar. gryffindorlarda harryi koruyorlar. sonra mc gonagall geldi dedi harry pottera karışanı sikerim. açık ve net. slytherinlileride yolladı yatakhaneye. amına kodumun potteri yüzünden okul başımıza yıkılcak amk. verin işte dört gözü kurtulalım artık. 7 yıl boyunca okudu. salın dışarı hayatı öğrensin amk. sizemi kaldı çocuğa sahip çıkmak. ben dururmuyum amk. okul yıkılsa ölüp gidecem. koştum yatakhaneye. kaçak telefon sokmuştum. hahaha. aradım avcılar emniyeti. dedim böyle böyle bir durum var. acil ekip otosu gönderin. dedi tam olarak nerdesiniz. dedim bilmiyorum hogwartsdayım abi ben. okuyorum. öğrenciyim dedim. bu dedi dalgamı geçiyorsun amına komudun çocuğu. ben diyorum olayın ciddiyetinin farkında değilsiniz. uydudan falan tespit edin yerimizi, gönderin çevik kuvvet falan. telefonu yüzüme kapadılar. neyse indim aşşağıya. voldermortun adamları bizim mavi halkayı bildiğin bombalıyor. bu cücede mc gonagalla yaranacak ya. diyor rahat olun bu bizi 3 gün idare eder. çok sağlam büyüdür. kimse geçemez falan. demesiyle bir patlama sesi duyduk. mavi halka delindi amk. ozon tabakasından daha büyük bir delik oluştu. sonra bu döndü dediki. okulda parfüm falan kullanmasaydınız bu halka delinmezdi. benim bir hatam yok. ulan attı kafamız. slytherinliler bu cüceyi linç etti. seni okula öğretmen diye gönderenin ben amına koyim. dur dedim ben yapacağımı biliyorum. bağırdım harrye hani sen kahramansın ya. yap bakalım numaranı. seni istiyor lord voldermort. çık karşısına kurtar bizi. ne duruyorsun orospu çocuğu. bazı gryffindorlular bile benim dediğimi desteklediler. bu korktuğunu belli etmiyor. dedi tamam ben gitmeliyim. ölmem gerekiyor zaten falan. hortkuluğum ben falan. ben sinir oldum amk. gittim dedimki. bak güzel kardeşim sana hortkuluk falan diyen oldumu orospu çocuğu? lafı nerenden anlıyorsun? diyorumki git konuş adamla. konuşarak çözebilirsin belki. sonra bu gitmeye karar verdi. ronla hermoni kaltağı buna bizde gelelim falan diyor. mc gonagall bana baktı dediki sende onunla gideceksin. hade buyrun. hocam ben bu gün izinliyim dedim. sağlık ocağından rapor aldım. dinletemedim. malfoy kıkır kıkır gülüyor. döndüm dedim lan bana bir şey yapmazlar demi? karanlık taraftanım amına koyim. bu arada okulun çatısı paramparça oldu. okula girişteki köprüde voldermortun golemleri hayvan gibi geliyorlar. bizim şovalyelerden beş gidiyor bu golemlerin biri anca ölüyor. bi kaç öğrencide okulun bahçesinde düşmanlarla sıcak çatışma halindeler. adamlar bize ölüm büyüleri atıyor. yasaklanmış büyüler kullanıyor. bizimkiler hala lumos, expelliarmus. gerizekalımısınız oğlum siz? her taraftan adavra kadavra yağıyor. biz harryle çıktık yola. diyorum buna şimdi bi büyü gelir çarpar bana ölürsem seni hayatını sikerim. okulun arka kapısına geldik. botanik gibi bir yer. baktık snape yerde yatıyor. dedim ölmüş amına kodumun haini kanka biz devam edelim. baktım snape başını kaldırdı. hemen sarıldım dedim hocam nasılsınız, yardım etsene harry falan. bu harryi çağırdı yanına. dedim kesin nasihat vericek. harrye döndü ve dediki gözlerin tıpkı anana benziyor. amına kodumun liselisi snape. harrynin annesiyle çıkıyorlarmış öğrenciyken falan. dedim harry yerinde olsam voldermortu siktir eder bunu öldürürüm amk. emin ol babanda bunu yapmanı isterdi. ama emin olamıyorum. belkide snape babandır amına koyim. hahaha. neyse snapenin nefesi kesildi öldü amk. sonra harrynin gözleri doldu. ben dedim yürü hadi yürü zaman geçirmeye çalışma ibne. bu kalktı önden gidiyor çıktı bahçeye. tam giderken baktım snapeden ses geldi. ölmemiş lan hala. gittim yanına. sanıyor yardım edicem. o verdiğin sıfırlar götüne girsin amına kodumun çocuğu dedim. yüzüne tükürdüm. bana bir bakışı var hahaha. sonra gittim potterin yanına girdik karanlık ormana. harry göt korkusuyla yürüyor. lan bi baktım çevremizde harrynin ölen yakınları. hayalet lan bunlar. götüm tutuştu amına koyim. dedim hade gene iyisin annende burda sor bakalım baban kimmiş. hahaha. harry yürüyor. hayaletler arkasından yürüyor. bende mümkün olduğunda geriden geliyorum. bu bi ara baktı arkaya. dedim rahat ol kanka arkadan kolluyorum seni. bu dedi bende ondan korkuyorum zaten. piçe bak. sonunda geldik lord voldermortla karşı karşıya. ben hemen harrynin kafasına bir şaplak attım. bunun gözlüğü burnuna doğru kaydı. hahaha. dedim buyrun lordum size potteri getirdim. aferin dedi bana kes sesini ve geç arkaya. hemen dediğini yaptım. genede her ihtimale karşı yanımda çakı var. sol elim cebimde. kafam hafif dumanlı. hade bakalım. sonra voldermort çıkardı asayı adavra kadavra. harry potter yere yığıldı. sessizlik oldu birden. malfoyun babası yanımdaydı. dedi o iyimi. dedim iyi ya kardeş gibiyiz onla. ama şimdi ne haldedir bilemem. beni nüfusuna alırmısınız? sonra malfoyun annesi koştu harrynin yanına. eğildi. öldü dedi. voldermort bir kahkaha attı. ben alkış tuttum. ben alkış tutunca herkes alkışladı. sonra hep beraber hogwartsa doğru yürüdük. ben başladım onuncu yıl marşını söylemeye. hani biraz gaza gelelim diye. baktım kimse eşlik etmiyor. sokayım böyle işe. birlik beraberlik yokki bizde amına koyim. voldermort diktatör oldu resmen. geldik okulun önüne. mc gonagall, hocalar, öğrenciler falan dizilmiş okulun kapısının önüne. slytherinli piçler pankart açmış özel çamlıca lisesi kapatılamaz diye. hahaha. bizde dizilmişiz karşılarına. ben voldertmorun yanında duruyorum. mc gonagall el işareti yaptı gel gel diye. siktir lan. el hareketi yaptım buna. göt gibi kaldı. lordumuz konuştu. harry potter öldü. bizim yanımıza gelmek isteyenler gelsin diye. lordumuzun yılanıda ortada dolanıyor. burda diplomatik bir görüşme var ne işi var bu hayvanın ortada biri alsın şunu diye bağırdım ben amına koyim. malfoy duraksadı. kararsızdı. dedim gelsene oğlum. babasıyla gittik aldık bunu getirdik. salak yemin ediyorum gerizekalı bu çocuk. harry potterın cesetinide koyduk yana. gryffindorlular ağladı amına koyim. sonra dedim hadi beyler yokmu bize katılan yenildiniz işte amına koyim. baktım ezik neville çıktı. bacağıda sakat. önce bir sessizlik oldu. sonra biz bastık kahkahayı. voldermort gülmekten yerlere yattı. ben dedim alalım lordum baksanıza elinde godric gryffindorun kılıcı var. lordumuz dedi bir kılıç için adammı alacaz amına koyim. dedim haklısın sende tabi. lan bu neville sinirlendi gitti ortada duran yılanın boynunu kesti. hemen koştum buna bir yumruk patlattım. o lordumuzun evcil hayvanı amına koduğum. sonra baktım arkada voldermort çığlık atıyor. dedim vay amk hortkulukmuydu bu. o andada harry potter uyanmazmı. oha dedim. direk koştum mc gonagallın yanına. dedim hocam ben casusluk yapıyordum. harry bana böyle yapmamı söyledi. yoksa biliosunuz falan. sonra harryle voldermort karşı karşıya geldiler. voldermot sinirden kuduruyor. ölmedin amına kodumun çocuğu. bunlar birbirlerine adavra kadavra diye bağırdılar. iki büyü karşı karşıya. nasıl oluyorsa amına koyim. biri mavi biri yeşil. tabi bende ticari kafa var. bağırdım hemen bahisleri alayım falan. bunlar kapışıyor ben o arada slytherinli piçlerden para topluyorum. çoğu voldermorta koydu bahisini. harry kazansa parayı bulurum amına koyim. ulan bir yandanda gözüm bellatrixde. genemi geçsem karanlık tarafa amk. şimdi kazanır bu voldermort, bellatrixide isterim bundan damadı olurum. dahada sırtım yere gelmez. beş dakika falan bunlar bütün güçleriyle dayanmaya çalışıyorlar. ron atıldı birden. çektim bunu kolundan dedim sen karışma amına koyim. sonra voldermort bağırarak geriye doğru düştü. harryde yere yığıldı. voldermort kül olmaya başladı. 8 yıllık emek 10 dakikada yok oldu. öldü gitti. senin kafana sokayım ben. hemen harry potterın yanına koştular. göt oğlanı bu sefer sağlam kahraman oldu amına koyim. neyse bende o arada altınlarımı sayıyorum. mc gonagall geldi aldı elimden altınları. hogwartsda kumar oynamak yasakmış. bu nasıl bir geri kafalılıktır amına koyim. sonra büyük salonda toplandık. mc gonagall bir eğitim ve öğretim yılının daha sonuna geldik dedi. günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. harry oturduğu yerden kasılıyor. hermoni, ginny, luna hepsini almış kolunun altına. diploma töreni yapıldı. sonra mc gonagall beni odasına çağırdı. büyük bir yanlışlık olduğunu ve bende büyücü kanı olmadığını söyledi. amına koyim ne diye 8 yıldır okuyorum o zaman ben. üstelik bu okul yüzünden asker kaçağı oldum amına koyim. haksızlar tabi verdiler banada diplomayı. tek bir büyü yapmadan hogwarts cadılık ve büyücülük okulu mezunu oldum. sonra bindik kayıklara. kimse yüzümüze bakmıyor amına koyim. malfoyla vedalaştım. hermoniyi öptüm zar zor. artık evde otuz bire devam. çatlak kazana uğradık. okul bitti ben kendime asa aldım amına koyim. hatıra kalsın. sonra bindik hogwarts exspresse. önce londraya gitti. 9 3/4 peronu son durakmış burası. sokarım böyle işe. ordan aktarma yaptım. haydarpaşada indim. bindim metrobüse gittim otogara. sıkıcı bir otobüs yolculuğundan sonra geldim çoruma. ailemle özlem giderdim. babam beni kemerle dövdü. boşu boşuna okudun 8 yıl diye. hogwarts diploması var elimde 8 yıllık okul. iş bulamadım. şu an berberde çıraklık yapıyorum. okuldan bir tek malfoyla görüşüyoruz. arada baykuşla mektuplaşıyoruz. pttden çok daha iyi amına koyim. bir iki kez pttden denedik mektupun kaybolmadan londradan çoruma gelmesi imkansız gibi bir şey.
Babamla yaşadığım kavga.
Matematikten 18 aldım.O gün aksami notumu babama soylemeye karar verdim.
Eve gittim,yemeğimi yedim,şuanlik herşey iyiydi.
Babama matematikçi yazililari okumuş dedim.O da kaç aldîn diye sordu.18 aldiğimi soyleyince sinirle odasina gitti.
Ben bir şey olacağını anlayip,odama kilitlendim.
2 dakika sonra babam ac kapiyi diye bağırîyor ve adeta kapıya tekmeler savuruyordu.
En sonunda kapiyi kirdi.hemen dolabin arkasina pustum.Emekli albay olan babam silahiyla 3 el ates etti.kursunlar yanimdan geciyordu.Hala beni bulamanin verdigi sinirle rastgele ates etmeye basladi.
Mermilerden biri pustuğum dolaba isabet etti ve tedirgin oldum.
Ben de odamdaki kuru sıkıyla karsılık vermeye başladım.Adeta çatışıyorduk.
2 dakika sonunda babam beni sağ elimden vurdu ve silahım yere dûştü.Odamin her yeri kan olmuştu.Babam bana adam ol diyerek uzaklaştı.
Ben de hastaneye geldim,birazdan ameliyatim var,mermiyi çıkaracaklar.
Ice Tea'siz hayat mı? Asla!
Bugün benim lipton ice tea stoğum bitmişti.Bime gideyim bi 20 30 tane alayım dedim.Gittim bime ice tea’lerin olduğu reyona yollandım bir de ne göreyim! Bir de ne göreyim! Ice Tea kalmamış! Bağırdım “Kim lan buranın ağası” diye.Oradan hemen bi takım elbiseli kodaman çıktı.”Benim, ne var” dedi.Bende niye burada ice tea yok diye çıkıştım.”Kalmamış yarın gelir” dedi.O anda gözüm karardı ağzına bi tane yumruk çaktım.Ama öyle böyle değil.Adam direk arkada ki bakliyat reyonuna uçtu.Bende üstüne atladım.Yer misin yemez misin.Bi sağ bi sol ne vuruyorum ama.Sonra iki tane keltoş iri yarı herif geldi ayırmaya çalıştı.Onlara da iki tane yapıştırdım sonra tabi etrafta müşteri falan kalmadığı için güvenlik kamerasına el hareketleri çekip oradan kayboldum.
Barney Stinson'dan bir alıntı.
+Tüm hayatım boyunca, mümkün olanın ötesine geçme cesaretine sahiptim.
-Yani imkansıza mı?
+Mümkün olanın ve imkansız olanın bir araya geldiği yere : Mümkansıza.
Hayat bazen altına sıçmaktır.
Bir akşam ailecek anneannemlere gittik. Anneannemlerin evi dağın başında çok ürpertici biryer ve evleri dublex.Neyse yedik içtik teyzemlerle felan dvd izledik çok eğlendik.Saat 2 gibi hepimiz yataklara gittik.Gece 05:30 da uyandım hayırdır inş dedim acayipte çişim gelmişti ve çokta susamıştım.Tuvalete gittim ışık açıktı tıkladım kapıyı ses yok,girdim tuvalete işerken tüylerim diken diken oldu beyler.Sonra su içmeye mutfağa gittim.Mutfakta su içerken sanki biri merdivenlerden iniyomuş gibi ses geldi çok fena tırstım yatağa depar attım hemen.Kafamı yorganın altına çektim uyumaya çalışıyorum ama nası terliyorum anlatamam size.Sonra sanki birşey geriliyormuş gibi bir ses geldi..Çok tuhaf bir sesti şimdi açıklayamıyorum.Gözlerimi açtım,açmaz olaydım ! 50 cm boylarında simsiyah birşey bana bakıyo.O an kalbim öyle bir atmaya başladıki anlatamam size şuan bile elim ayağım titriyo yazarken.Hemen nas felan okudum.Sonra aga ne korkuyon sen süt ben süt dilimi dedi ve bana kinder pinguyin ikram etti ve bende teşekkür ettim.O günden beri birdaha böyle birşey yaşamadım.
Hayat gariptir.
Biraz geç oldu ama şimdi yazabiliyorum kusura bakmayın. 2 ay önce taksimde tek başıma takılırken karşıma 2 tane travesti geldi bana naber ayoool dediler, bende sinirlenip ikisisinede aynı anda uçan tekme attım ve yere düştüler. Kalkdıklarında çantalarından biber gazlarını çıkardılar ve bana sıkmaya başladılar bende ardından yere düştüm ve bayıldım gerisini hatırlamıyorum. Uyandığımda etrafımda yaklaşık 30 tane travesti vardı ve ben ne yapacağımı bilmiyordum çünkü bana bakıp kahkaha atıyorlardı ibne herifler :@ sonra yukardan bir örümcek elimi ısırdı ve spiderman’a dönüştüm hepsinin kafasına ağ atıyordum ve kahkaha atıyordum evet gülme sırası bendeydi nihahahhaha. ardında oradan ağ atarak hızlıca uzaklaştım ve new york’a gittim suçlu falan var mı diye ve karşıma boğa adam çıktı bu da neyin nesi lan dedim anlamadı salak, bende vat tı fak? dedim, o zaman anladı malın oğlu ve bana doğru koşmaya başladı bende gözlerine ağ atıp kasıklarına tekme attım ve yere düştü. sonra kaçmaya başladım ben, karşıma mavi gömlekli kare kafalı kot pantolonlu tipsiz bir adam geldi ve bana ateş etmeye başladı bende ağ atıp kaçıyor ardından bir tane vurup yine kaçıyordum ve sonunda öldürdüm adamı. oradan hızlıca uzaklaştım ama 2 saat sonra bi hastanede yeniden doğdu ve uçan otobüsüyle bana doğru gelmeye başladı bende korktum ve bir uçağa ağ atarak türkiye ye geldim ama birde ne göreyim türkiyeyi zombiler istila etmiş bende hemen eve koşup AirSoft silahlarımı aldım ve 448 numaralı otobüsüme bindim ordan bime gittim. bimden birkaç tane le cola içip enerji topladım ve dışarı çıktım ama zombiler beni öldürdü ve bende uyandım. sonra hazırlanıp servise bindim okula gitmek için serviste uyumak istiyordum çünkü çok yorgundum ama uyuyamadım çünkü sağ tarafımda kızın biri sürekli çektar ses lütfen diye bağırıyordu. o günkü matematik sınavından 18 aldım sonra babamla kavga ettik ve elime ateş etti ve bende niyaziyle dolaşmaya karar verdim ama vermez olaydım onun yüzünden yunanistana gittim ve zar zor döndüm şu türkiyedeyim şu sıralar hayat normal bakalım neler olacak. bu arada rüyamda gördüğüm mavi gömlekli kot pantolonlu kare kafalı adam :
Yunanistan'a gitmek ve kaçmak.
Niyazi’yle yolda yürüyordum. Arkadaşım biraz sapıktır, gördüğü güzel kızlara pandik atıp kaçar. Önümüzden giden güzel bir bayana pandik attı. Ama kadın yalnız değilmiş yanında duran adam bizi yakaladı ikisi birlikte tartakladı. Ama biz kaçmayı başardık. Koştuk filan bi kliseye girdik. Klisede oturuyıruz geçtik en öne. Full sessizlik. Hiç kimse ses çıkarmıyor. Niyazi tam o sırada bi osurdu. Herkes bize baktı. Neyse ben bunu uyardım sakin lan dedim filan bu dayanamadı bi daha osurdu. Öyle bi osurdu ki mumları söndürdü, klise içinde titreşim oluştu. Sonra artık burada duramayacamızı anladık. Çıktık. Çıkışta polisin biri bizi durdurdu. Öğlen namazı kaç rekat dedi. Abi biz hristiyanız dedik atlattık safı. Ardından güvenli biryer arıyorduk o adamla kadından kaçmak için. Bir caddeye yöneldik ki adamla kadın yine bizi gördü tartaklamaya başladı. Sonra bizim dayak yediğimizi gören kahvedeki insanlar yardımımıza koştu.Biz kahvedeki amcalara “ amca bu kadınla bu adam bizi zorla dilendiriyo” dedik. Kadınla adam hiç bişey diyemeden bi meydan dayağı yedi ve gittiler.
Kahvedeki adamlar bize çay ikram etti. Biz bizi dövenlerin ne kadar kötü birileri olduğunu anlatıyorduk falan filan, TV de haberler başladı. TV de şöyle bi haber geçti “İtalya kerhaneciler birliği başkanı’nın karısı 14-15 yaşlarındaki gençler tarafından tacize uğradı” Ve bizim fotoğraflar full ekran çıktı adamlar bi ekrana baktı bi bize baktı. Sonra bizi dövmeye başladılar bizi esir almışlardı. Bana bulaşık yıkatıyolardı Niyazi’nin poposuna çay bardağı sokuyolardı.
Tam o sırada içeri bi gaz bombası atıldı her yer duman olmuştu geri kalanını hatırlamıyorum. Uyandığımda bi uçakta idim ellerim ve ayaklarım bağlıydı. Yanımda Niyazi baygın yatıyordu. Her şeyi anlamıştım Niyazi’nin pandik attığı kadının kocası bizi yakalatmak için kahveye adamlarını yollamıştı. Bizi kaçırdılar ve o an uçaktaydık. Ardından iri yarı, takım elbiseli, güneş gözlüklü bi adam içeri girdi. Adam bize bi kargo uçağında olduğumuzu söyledi. Adam bişeyler anlatırken ben özel bi hareketle altına kaydım. O sırada Niyazi uyanmıştı. Adam yere düştü Niyazi adamın ağzına oturdu. Sonra bi osurdu adam orda bayıldı. Sonra kenarda duran satırla ipleri kestik. Uçakta 3 adam daha vardı. Birine osurarak ikisinin ağzına mıçarak bayılttık. Sonra sadece pilot kalmıştı onun hiç bişeyden haberi yoktu. Ben hemen gördüğüm paraşütlerden birini aldım birini Niyazi’ye verdim ve uçaktan atladık. Ve yunanistanta bir yerlerdeyiz bi internet kafe bulduk. Hemen bi masaya oturdum. Şuan yanımda param yok nasıl hesabı ödeyeceğim yunancamda yok lütfen yardım edin beyler.
Kolay Yoldan İETT Şöförü Olmak.
Bugün eve dönmek için avcılardan 448 numaralı otobüse bindim. Normalde hep ayakta olurum ama bu sefer yer buldum, otobüs hareket etti ve haramidereye geldiğimizde bir gariplik olduğunu hissettim evet trafik yoktu, nasıl olur dedim kendi kendime, sonra bir gariplik daha vardı muavin yoktu yani hahahhaha para vermicektim. Para vermicem uleeeyn diye bağırdım otobüste, bunu duyan otobüs şöförü otobüsü durdurdu ve bana “parayı ver yoksa seni döverim” dedi. Bende “vermicem lan” dedim. Otobüs şöförü yanıma geldi ve bana tekme attı. Sonra bende suratına balgam attım. sonra şöför koltuğun altından çekiç çıkardı bende biraz geriye geldim ve şöföre uçan tekme attım şöförde camdan dışarı uçtu. Otobüs şöförsüz kaldığı için otobüsü ben sürüyorum şu an 3. seferimdeyim ama otobüsün benzini azaldı ve bende hiç para yok ne yapıcam yolcularda para vermiyor beni dövmekler tehdit ediyorlar. Lütfen yardım edin…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)