Bu blogta aklıma ne geliyorsa onları yazıyorum. Açıkçası pek bir amacım yok aklıma eserse hikaye veya dünya üzerindeki sistemle veya hiç alakası olmayan şeyler yazabilirim.
1 Şubat 2013 Cuma
Le Le Le Sakine...
Okurlarımdan ricam, yazımı okurken aşağıda youtube’dan verdiğim güzel şarkıyı dinlemeniz. Eğer dinlemezseniz yazım size keyif vermeyebilir. Şimdi hazırsak uçuşa geçelim.
http://www.youtube.com/watch?v=rUwqo6tMXKc
Dün benim için yine sıradan bir gündü. Bilgisayarımın başındaydım. DH , Twitter , FB’da takılıyor bir yandan da müzik dinliyordum. Oruçlu olduğumdan mütevellit BİM’den stokladığım Le Cola , Peripella gibi enfes ürünleri tüketemiyordum. Moralim çok bozuktu.
Annemin telefonda eski komşumuz Nazan Teyze ile konuştuğunu duyuyordum.
Annem , ‘’ Buyrun gelin Nazancığım elbette müsaitiz’’ diyordu. Çok sinirlenmiştim çünkü Nazan Teyze’nin yaramaz mı yaramaz 2 çocuğu vardı. Her geldiklerinde bilgisayardan oyun açmamı istiyorlardı ve sonra da bilgisayarımın içine mıçıyorlardı.
Annem telefonu kapattı ve akşam iftara Nazan Teyzelerin geleceğini söyledi. Sinir olmuştum.Birkaç saat daha bilgisayarda takıldım. İftar saati geliyordu. Annem yanıma gelip ‘’ Senden bir ricam var oğlum’’ diyerek, BİM’den markası Ekmecik olan mantılardan almamı istedi. Annemde ibretlik mantı hatası bulmuştum. Çünkü biz Gayseriliydik.
Anneme çıkıştım ‘’ Biz Gayserili değil miyiz Ana , sen mantı yapamıyor musun?’’ dedim. Sonra da mevz-u bahis BİM olunca kabul ettim. Kabul etmemin diğer bir sebebi daha vardı : Güzel kasiyer , Sakine…
BİM’den bir ihtiyacım olmasa bile sırf onu görmek için BİM’e gidip çeşitli ürünler alırdım. Ayrıca ona göz kulak olmam da lazımdı. Bir kasiyerle birlikte çalışıyordu. O kasiyer erkekti ve adı Tütün’dü. Her gittiğimde Tütün’e uyuz olduğumdan ismiyle dalga geçerdim.
‘’ Le Kasiyer senden iyi cüara olur haa’’ derdim. Çok gıcık olurdum elemana, güldü mü cenazeye benzerdi yüzü , hele Sakine’ye baktı mı felaketim olurdu ağlardım.
BİM’e doğru yola koyuldum. Temiz hava iyi gelmişti. Sakine’yi göreceğim için mutluydum.Sonunda varabildim BİM’e. İçeri girdiğimde bir tuhaflık vardı. Bir kasa daha açılmıştı , yeni bir kasiyer daha vardı.Şöyle bir göz gezdirdikten sonra mantı paketini aramaya başladım. Annem yalnızca mantı istediği hâlde ben büyük alış-veriş sepetini almıştım. Dar gelirliliğin alemi yoktu. Sakine , sadece mantı paketi ile görse beni fakir sanıp beğenmeyebilirdi. Birkaç enfes ürünü daha sepetimi ekledikten sonra mantıyı tekrar aramaya başladım. Huzursuz oldum birden Sakine yoktu. Tabii diğer dümbük de yoktu ortada…
Endişeleniyordum. Mantıyı bir türlü bulamadım. Sonra yeni kasiyere gidip sorayım dedim. ‘’Depo tarafına doğru git , bulursun ‘’ dedi. Depo tarafına doğru ilerledim. Mantıyı almak için eğildiğimde kulağıma hiç de hoş olmayan sesler geliyordu. Çok endişelendim. Meraktan çıldırıyordum lan noluyor acaba içerde dedim kendi kendime. Deponun kapısını açtığımda dünyamın kararması bir oldu… Sakine Tütün’leydi. Onları uygunsuz bir hâlde yakalamıştım. Hemen ayrıldılar ,beni farkedince… Sakine’min kayan gözlerine baktım ve :
‘’ Le Le Le Sakine , niye verdin Tütün’e ‘’ dedim.
Cevap veremedi…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder